24/07 Vaiz 7-9
[tr] Vaiz 7-9
7:1 İyi ad hoş kokulu yağdan,
Ölüm günü doğum gününden iyidir.
2 Yas evine gitmek, şölen evine gitmekten iyidir.
Çünkü her insanın sonu ölümdür,
Yaşayan herkes bunu aklında tutmalı.
3 Üzüntü gülmekten iyidir,
Çünkü yüz mahzun olunca yürek sevinir.
4 Bilge kişinin aklı yas evindedir,
Akılsızın aklıysa şenlik evinde.
5 Bilgenin azarını işitmek,
Akılsızın türküsünü işitmekten iyidir.
6 Çünkü akılsızın gülmesi,
Kazanın altındaki çalıların çatırtısı gibidir.
Bu da boştur.
7 Haksız kazanç bilgeyi delirtir,
Rüşvet karakteri bozar.
8 Bir olayın sonu başlangıcından iyidir.
Sabırlı kibirliden iyidir.
9 Çabuk öfkelenme,
Çünkü öfke akılsızların bağrında barınır.
10 ‹‹Neden geçmiş günler bugünlerden iyiydi?›› diye sorma,
Çünkü bu bilgece bir soru değil.
11 Bilgelik miras kadar iyidir,
Güneşi gören herkes için yararlıdır.
12 Bilgelik siperdir, para da siper,
Bilginin yararı ise şudur:
Bilgelik ona sahip olan kişinin yaşamını korur.
13 Tanrının yaptığını düşün:
Onun eğrilttiğini kim doğrultabilir?
14 İyi günde mutlu ol,
Ama kötü günde dikkatle düşün;
Tanrı birini öbürü gibi yaptı ki,
İnsan kendisinden sonra neler olacağını bilmesin.
15 Boş ömrümde şunları gördüm:
Doğru insan doğruluğuna karşın ölüyor,
Kötü insanın ise, kötülüğüne karşın ömrü uzuyor.
16 Ne çok doğru ol ne de çok bilge.
Niçin kendini yok edesin?
17 Ne çok kötü ol ne de akılsız.
Niçin vaktinden önce ölesin?
18 Birini tutman iyidir,
Öbüründen de elini çekme.
Çünkü Tanrıya saygı duyan ikisini de başarır.
19 Bilgelik, bilge kişiyi kentteki on yöneticiden daha güçlü kılar.
20 Çünkü yeryüzünde hep iyilik yapan,
Hiç günah işlemeyen doğru insan yoktur.
21 İnsanların söylediği her söze aldırma,
Yoksa uşağının bile sana sövdüğünü duyabilirsin.
22 Çünkü sen de birçok kez
Başkalarına sövdüğünü pekâlâ biliyorsun.
23 Bütün bunları bilgelikle denedim:
‹‹Bilge olacağım›› dedim.
Ama bu beni aşıyordu.
24 Bilgelik denen şey
Uzak ve çok derindir, onu kim bulabilir?
25 Böylece, bilgelik ve çözüm aramaya, incelemeye, kavramaya,
Kötülüğün akılsızlık, akılsızlığın delilik olduğunu anlamaya kafa yordum.
26 Kimi kadını ölümden acı buldum.
O kadın ki, kendisi tuzak, yüreği kapan, elleri zincirdir.
Tanrının hoşnut kaldığı insan ondan kaçar,
Günah işleyense ona tutsak olur.
27 Vaiz diyor ki, ‹‹Şunu gördüm:
Bir çözüm bulmak için
Bir şeyi öbürüne eklerken
28 -Araştırıp hâlâ bulamazken-
Binde bir adam buldum,
Ama aralarında bir kadın bulamadım.
29 Bulduğum tek şey:
Tanrı insanları doğru yarattı,
Oysa onlar hâlâ karmaşık çözümler arıyorlar.››
8:1 Bilge insan gibisi var mı?
Kim olup bitenlerin anlamını bilebilir?
Bilgelik insanın yüzünü aydınlatır,
Sert görünüşünü değiştirir.
2 Kralın buyruğuna uy, diyorum. Çünkü Tanrının önünde ant içtin.
3 Kralın huzurundan ayrılmak için acele etme. Kötülüğe bulaşma. Çünkü o dilediği her şeyi yapar.
4 Kralın sözünde güç vardır. Kim ona, ‹‹Ne yapıyorsun?›› diyebilir?
5 Onun buyruğuna uyan zarar görmez.
Bilge kişi bunun zamanını ve yolunu bilir.
6 Çünkü her işin bir zamanı ve yolu vardır.
İnsanın derdi kendine yeter.
7 Kimse geleceği bilmez,
Kim kime geleceği bildirebilir?
8 Rüzgarı tutup ona egemen olmaya kimsenin gücü yetmediği gibi,
Ölüm gününe egemen olmaya da kimsenin gücü yetmez.
Savaştan kaçış olmadığı gibi, kötülük de sahibini kurtaramaz.
9 Bütün bunları gördüm ve güneşin altında yapılan her iş üzerinde kafa yordum. Gün gelir, insanın insana egemenliği kendine zarar verir.
10 Bir de kötülerin gömüldüğünü gördüm. Kutsal yere girip çıkar, kötülük yaptıkları kentte övülürlerdi. Bu da boş.
11 Suçlu çabuk yargılanmazsa, insanlar kötülük etmek için cesaret bulur.
12 Günahlı yüz kez kötülük edip uzun yaşasa bile, Tanrıdan korkanların, Onun önünde saygıyla duranların iyilik göreceğini biliyorum.
13 Oysa kötü, Tanrıdan korkmadığı için iyilik görmeyecek, gölge gibi olan ömrü uzamayacaktır.
14 Yeryüzünde boş bir şey daha var: Kötülerin hak ettiği doğruların, doğruların hak ettiğiyse kötülerin başına geliyor. Bu da boş, diyorum.
15 Mutluluğu övgüye değer buldum. Çünkü güneşin altında insan için yiyip içmekten, mutlu olmaktan daha iyi bir şey yoktur. Çünkü Tanrının güneşin altında kendisine verdiği ömür boyunca çektiği zahmetten insana kalacak olan budur.
16 Bilgeliği ve dünyada çekilen zahmeti anlamak için kafamı yorunca -öyleleri var ki, gece gündüz gözüne uyku girmez-
17 Tanrı'nın yaptığı her şeyi gördüm. İnsan güneşin altında olup bitenleri keşfedemez. Arayıp bulmak için ne kadar çaba harcarsa harcasın, yine de anlamını bulamaz. Bilge kişi anladığını söylese bile gerçekten kavrayamaz.
9:1 Böylece bütün bunları düşünüp taşındım ve şu sonuca vardım: Doğrular, bilgeler ve yaptıkları her şey Tanrının elindedir. Onları sevginin mi, nefretin mi beklediğini kimse bilmez.
2 Herkesin başına aynı şey geliyor. Doğrunun, iyinin, kötünün, temizin, kirlinin, kurban sunanla sunmayanın başına gelen şey aynı. İyi insana ne oluyorsa, günahlıya da oluyor;
Ant içene ne oluyorsa, ant içmekten korkana da aynısı oluyor.
3 Güneşin altında yapılan işlerin tümünün kötü yanı şu ki, herkesin başına aynı şey geliyor. Üstelik insanların içi kötülük doludur, yaşadıkları sürece içlerinde delilik vardır. Ardından ölüp gidiyorlar.
4 Yaşayanlar arasındaki herkes için umut vardır. Evet, sağ köpek ölü aslandan iyidir!
5 Çünkü yaşayanlar öleceğini biliyor,
Ama ölüler hiçbir şey bilmiyor.
Onlar için artık ödül yoktur,
Anıları bile unutulmuştur.
6 Sevgileri, nefretleri,
Kıskançlıkları çoktan bitmiştir.
Güneşin altında yapılanlardan
Bir daha payları olmayacaktır.
7 Git, sevinçle ekmeğini ye, neşeyle şarabını iç. Çünkü yaptıkların baştan beri Tanrının hoşuna gitti.
8 Giysilerin hep ak olsun. Başından zeytinyağı eksilmesin.
9 Güneşin altında Tanrının sana verdiği boş ömrün bütün günlerini, bütün anlamsız günlerini sevdiğin karınla güzel güzel yaşayarak geçir. Çünkü hayattan ve güneşin altında harcadığın emekten payına düşecek olan budur.
10 Çalışmak için eline ne geçerse, var gücünle çalış. Çünkü gitmekte olduğun ölüler diyarında iş, tasarı, bilgi ve bilgelik yoktur.
11 Güneşin altında bir şey daha gördüm:
Yarışı hızlı koşanlar,
Savaşı yiğitler,
Ekmeği bilgeler,
Serveti akıllılar,
Beğeniyi bilgililer kazanmaz.
Ama zaman ve şans hepsinin önüne çıkar.
12 Dahası insan kendi vaktini bilmez:
Balığın acımasız ağa, kuşun kapana düştüğü gibi,
İnsanlar da üzerlerine ansızın çöken kötü zamana yakalanırlar.
13 Güneşin altında bilgelik olarak şunu da gördüm, beni çok etkiledi:
14 Çok az insanın yaşadığı küçük bir kent vardı. Güçlü bir kral saldırıp onu kuşattı. Karşısına büyük rampalar kurdu.
15 Kentte yoksul ama bilge bir adam vardı. Bilgeliğiyle kenti kurtardı. Ne var ki, kimse bu yoksul adamı anmadı.
16 Bunun üzerine, ‹‹Bilgelik güçten iyidir›› dedim, ‹‹Ne yazık ki, yoksul insanın bilgeliği küçümseniyor, söyledikleri dikkate alınmıyor.››
17 Bilgenin sessizce söylediği sözler,
Akılsızlar arasındaki önderin bağırışından iyidir.
18 Bilgelik silahtan iyidir,
Ama bir deli çıkar, her şeyi berbat eder.